Aci ailesinin avukatı: Baba Cihantimur ifade için savcılık tarafından bile aranmamış, New York’takiler gibi geziyor

Eyüpsultan’da lüks arabasıyla Murat Aci’ye çarparak ölümüne neden olan T.C.’nin babası Bülent Cihantimur, 15 gün sonra ifade verdi. Aci ailesinin avukatı Burak Erden bu duruma “Bülent Cihantimur gelmese ifadeye hala ifadesi alınmayacak. Ben bir hukukçu olarak böyle bir şey görmedim. Hem yurt dışı yasağı koyuyorsun hem de ifadeye çağırmıyorsun. İfade için savcılık tarafından bile aranmamış. Bırakın gözaltına alınmayı çağırmıyorlar bile. New York’takiler gibi geziyor işte” diyerek tepki gösterdi.

İstanbul Eyüpsultan’da 1 Mart 2024 tarihinde saat 23.50 sıralarında 17 yaşındaki T. C.’nin 34 EEG 06 plaka sayılı araçla seyir halindeyken yol kenarında arıza nedeniyle park halinde bulunan 3 adet ATV tipi araca çarpması sonucunda 1 kişi ölmüş, 4 kişi yaralanmıştı. Olayla ilgili soruşturma başlatan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 2 Mart 2024 tarihinde saat 03.50 sıralarında İstanbul Havalimanı’ndan Mısır’a çıkış yaptıkları tespit edilen anne Eylem Tok hakkında “suçluyu kayırma” suçundan ve oğlu T.C hakkında “bir kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına sebebiyet vermek” suçundan aynı gün 2 Mart 2024 tarihinde yakalama kararı çıkarmıştı. Başsavcılık, 7 Mart’ta anne ve oğlu için kırmızı bülten çıkarılması talebi hazırlayarak Adalet Bakanlığına göndermişti. Eylem Tok ve oğlu T.C’nin Mısır’dan ABD’ye geçtikleri ortaya çıkmıştı.

Soruşturma devam ederken şüphelilerin kaçmasına yardım eden Ayşe Ceren S. tutuklanmış; baba Op. Dr. Bülent Cihantimur hakkında ise yurt dışı yasağı konulmuştu. Baba Cihantimur’u ifade vermek üzere adliyeye gitti. Soruşturma kapmasında hakkında yurt dışı yasağı konulan baba Bülent Cihantimur kazayla ilgili ifade verdikten sonra adli kontrol talebiyle mahkemeye sevk edildi.

TIKLAYIN – Bülent Cihantimur ifade verdi: Oğlum Türkiye’ye gelip hukuk önünde hesap vermeli

“Hem yurt dışı yasağı koyuyorsun hem de ifadeye çağırmıyorsun”

Bülent Cihantimur’un 15 gün sonra adliyeye gelerek ifade vermesine tepki gösteren Aci ailesinin avukatı Burak Erden, 10Haber’den Ersin Eroğlu’na konuya ilişkin olarak şunları söyledi:

“Bülent Cihantimur’a haftada üç gün karakola imza vermek ve yurt dışı yasağı adli kontrolü var. Genel bir ifadesi alınmış. 15 gün sonra ifadesinin alınması saçma bir durum. Dosya üzerinden yurt dışı yasağı koyuyorsun ama ifadesini almıyorsun. Eğer ifadesini almayacaksan neden yurt dışı yasağı koyuyorsun? Eğer Bülent Cihantimur gelmese ifadeye hala ifadesi alınmayacak. Ben bir hukukçu olarak böyle bir şey görmedim. Hem yurt dışı yasağı koyuyorsun hem de ifadeye çağırmıyorsun. İfade için savcılık tarafından bile aranmamış. Bırakın gözaltına alınmayı çağırmıyorlar bile. New York’takiler gibi geziyor işte.”

Anne Pervin Aci: O gülüş beni kalbimden bıçakladı

Aci ailesinin Sarıyer’deki evlerinde günlerdir yas var. Eylem Tok ve oğlu T.C.’nin New York’ta adeta turist gibi gezerken çekilen gülümseyen fotoğrafları yüreklerine hançer gibi saplanmış.

Hürriyet’ten Burcu Purtul Uçar ile Emin Mert Kırarslan’ın haberine göre New York’ta çekilen fotoğraflar kazada oğulları Oğuz Murat’ı kaybeden Aci ailesinin evinde bomba etkisi yarattı. Anne Pervin Aci, “Aklı olan böyle güler mi? O sırıtışları görünce içim cız etti. Kalbimden bir daha bıçaklanmış gibi oldum, bir daha yaralandım. Yazıklar olsun onlara” dedi.

Baba Özer Aci: İnsanlık adına üzüldüm

Baba Özer Aci ise fotoğrafları gördükten sonra yaşadıklarını şöyle anlattı:

“Çok üzüldüm. Benim oğlum mezarda, biz ayakta durmakta zorlanıyoruz ama onların neşeleri yerinde. Gülücükler savuruyorlar. İnsanlık adına üzüldüm. Ama şunu bilsinler; bu resmi çeken vatandaş benim tarafımda. Her şeyden önce burnunun dibine kadar yaklaştığımı bilsin. Birkaç gün önce oğlum Oğuz’un kuzeni Silivri’de elim bir trafik kazasında vefat etti. Kamyon sürücüsü serbest bırakıldı. Eminim şu 14 günlük sürede kendi çocuğu da serbest bırakılırdı. Ben ona da razıyım. Eylem Tok’un annesi dolaylı olarak bugün taziyeye geleceğini söyledi. Biz de ‘Kızını ve torununu adalete teslim ettiği gün gelsin’ dedik. O anne eğer üzgün olsaydı benim yanımda olurdu, çocuğunu adalete teslim ederdi. Ben adaletin yerini bulacağına inanıyorum. Son gülen biz olacağız.”